SON DAKİKA
Hava Durumu

'12 Eylül'de bile baro seçimleri kanunla ertelendi'

Genel kurulu ve seçimleri defalarca ertelenen Bursa Barosu Başkanı Avukat Gürkan Altun, İçişleri Bakanlığının 2 Ekim tarihli genel kurulları erteleme kararını değerlendirerek, kararın hukuki olmadığını, niyetinin samimi olmadığını, siyasi bir karar olduğunu söyledi. Altun, "Burada elbette başka bir niyet var. Yasal bir düzenleme yapılması son derece mümkün ve kolayken bunun yapılmaması devlet ciddiyetiyle bağdaşmıyor. 12 Eylül darbe yönetiminde bile baro seçimleri kanunla ertelenmiştir." dedi.

Haber Giriş Tarihi: 29.10.2020 01:29
Haber Güncellenme Tarihi: 29.10.2020 01:29
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
'12 Eylül'de bile baro seçimleri kanunla ertelendi'

Pelin AKDEMİR / BURSAPORT

İlçe seçim kurulunun ertelenen genel kurul ve seçimlerin 31 Ekim-1 Kasım'da yapılması talebini reddetmesiyle Bursa Barosu, 28-29 Kasım'da olağan genel kurul ve organ seçimlerinin yapılması kararını aldı.

Bursa Barosu'nun 3-4 Ekim'de yapılması planlanan genel kurulu ve seçimleri, İçişleri Bakanlığı'nın 2 Ekim tarihli genelgesiyle, önce 10-11 Ekim'e, ardından 24-25 Ekim'e, ardından 31 Ekim-1 Kasım'a ertelenmişti. Bursa Barosu'nun açtığı 'yürütmeyi durdurma' talepli davada Bursa 2. İdare Mahkemesi, kararı hukuka aykırı bularak yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Osmangazi 1. İlçe Seçim Kurulu, baronun 31 Ekim-1 Kasım tarihli ertelenen genel kurul ve organ seçimlerinin yapılması talebini reddetti. 

TÜRKİYE'DE SADECE KİLİS'TE SEÇİM YAPILDI

İzmir'de ve Muğla'da açılan davalarda yürütmeyi durdurma kararı verildi, Ordu'da ise 'kanunla belirlenen bir genel kurul günü ve seçim gününün genelgeyle veya kurul kararıyla ortadan kaldırılması mümkün olmadığından yürütmeyi durdurmaya gerek olmadığına' dair karar çıktı. Türkiye'de sadece Kilis'te baro genel kurulu ve seçimi yapıldı.

AK PARTİ KONGRE YAPTI, BARO GENEL KURUL YAPAMADI

Bursa Barosu Başkanı Avukat Gürkan Altun, İçişleri Bakanlığı genelgesi doğrultusunda İl Hıfzıssıhha Kurullarının pandemi gerekçe gösterilerek genel kurulların aralık ayına kadar ertelenme kararını değerlendirdi.

Genel kurullarının etkinlik olmadığını, Avukatlık Kanunu'nun 82. Maddesinden kaynaklanan organ seçimleri olduğunu söyleyen Bursa Barosu Başkanı Avukat Gürkan Altun, 3 Ekim'de Ak Parti  Osmangazi İlçe Kongresi'nin yapıldığını anımsattı. Altun, "Hem bizim hem de Ak Parti Osmangazi'nin genel kurulunu yapıp yapamayacağına ilişkin Yüksek Seçim Kurulu'nun 2 Ekim tarihli tavsiye kararında, siyasi partilerin genel kurullarını yapabileceklerini ancak baroların genel kurullarını yapması yönünde İl Hıfzıssıhha Kurullarının karar verebileceğini, bu anlamda YSK'nın bir kararı olmadığı ifade ediliyordu. Bir yargı makamı olan YSK, yetki devri yaptı ve kanuna aykırı bir şekilde yetkiyi İl Hıfzıssıhha Kuruluna göndermiş oldu. YSK diyor ki; pandemi siyasi partiler, sendikalar için bir tehlike oluşturmaz ancak barolar ve diğer meslek odaları için tehlike oluşturur. Biz buna tam kanunsuzluk sebebiyle itiraz ettik." dedi.

"BAROLARI ETKİLEYEN SALGIN NEDEN SİYASİ PARTİLERİ ETKİLEMİYOR?"

Altun, Bilim Kurulu'nun 22 Temmuz tarihli kararının İçişleri Bakanlığı genelgesine dayanak tutulduğunu söyledi. Bilim Kurulu kararında, 2020 yılında meslek odalarının yapılması öngörülen genel kurullarının 2020 Aralık'a kadar ertelenmesine, 2021'de yapılacakların ise 2020 yılının Kasım ayında yeniden değerlendirilmesinin gerektiği ifadeleri yer alıyor. "Buradan bizim anladığımız genel kurulların önce Aralık'a ertelenmesi, Aralık'ta eğer salgın devam ediyorsa ki ediyor, 2021 yılının herhangi bir zaman dilimine yeniden ertelenmesi gündeme gelecektir." diyen Altun, şu soruları yöneltti:

"Baroları, eczacılar odasını etkileyen, diğer meslek odalarını etkileyen salgın, siyasi partilere ve sendikalara neden uğramıyor? Bunun bilimsel olarak açıklanması lazım. 22 Temmuz'da böyle bir karar varken, barolar seçimlerini yasa gereği Ekim ayının ilk haftasında yapacaklarken, neden bu karar 23 Temmuz'da, 23 Ağustos'ta değil de 2 Ekim'de, yani genel kuruldan sadece bir gün önce açıklanır?

Ertelenmiş genel kurulumuzu 10 Ekim'de Merinos Atatürk Kültür Merkezi'nde yapacaktık. 3 Ekim'de aynı yerde Ak Parti Osmangazi İlçe Kongresi vardı. Osmangazi, en kalabalık Ak Parti üyesi bulunan yerlerden biri. Sadece 4 bin avukatın belli aralıklı zaman dilimlerinde geleceği, salona sadece 750'sinin alınacağı bir genel kurulu biz yapamazken, bizden bir hafta önce ama yasaklar başladıktan sonra Ak Parti yaptı. Gaziantep'te Sayın Cumhurbaşkanının da katılımıyla ilçe kongresinde on binlerin olduğunu gördük. Ankara'da Büyük Birlik Partisi'nin Genel Kurulu'nda kapalı spor salonunda on binlerce insan vardı. Zannediyorum maske kıtlığı vardı, çoğunda maske yoktu. Tekmeler, yumruklar havalarda uçuşuyordu. Yakın temas vardı ama genel kurul yapıldı. Ancak 40 üyesi olan Ardahan'da, 50 küsur üyesi olan Gümüşhane, Bayburt'ta, 100 küsur üyesi olan Bartın'da, 250 civarında üyesi olan Kütahya'da, ortalama 500'e kadar üyesi olan yaklaşık 40 tane baroda pandemi koşullarının en yoğun olduğu dönem bile olsa genel kurul ve seçim yapılamaz mıydı?

Geçtiğimiz hafta İstanbul 2'nolu baronun olağan genel kuruluna gidilen süreçte başkan adayı olan Cavit Tatlı, Haliç Kongre Kültür Merkezi'nde adaylığını açıklayacağı adaylık tanıtım organizasyonu yaptı. Genel Kuruldan bahsetmiyorum, aday tanıtım toplantısı yaptı. Hani bütün etkinlikler ertelenmişti?"

"İLÇE SEÇİM KURULU BARONUN YERİNE KARAR VERİYOR"

Bütün illerde bütün valiliklerin aynı kararı almasının kararın hukuki olmadığını, niyetinin samimi olmadığını ve siyasi bir karar olduğunu ortaya koyduğunu dile getiren Altun, "İzmir İdare Mahkemesi, 'İzmir Valiliği İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı yoktur' diyor. İlçe seçim kurulunun 'seçimi yapabilirsiniz' demesi gerekirken 'yeni gündemle yeniden başvuru yapın' diyor. Baronun yerine geçip bunu belirleyecek olan siz değilsiniz. Hatay'da bir ilçe seçim kurulu ertelemekle kalmıyor, baronun yerine hangi gün seçim yapacağına karar veriyor." diye konuştu.

Altun, şunları kaydetti:

"Sağlık Bakanlığı'nın 22 Temmuz tarihli kararı, İçişleri Bakanlığı'nın 2 Ekim tarihli kararı, il hıfzıssıhha kurullarının tamamının 2 Ekim'de sözleşmişçesine toplanıp benzer kararları almaları, siyasi partilerin, sendikaların kongrelerini yapabilmeleri ve İçişleri Bakanlığı genelgesinden sadece 4 gün önce İstanbul 2'nolu barosunun Haliç Kongre Merkezi'nde genel kurulu yaparken, İstanbul Barosu'nun aynı yerde genel kurulunu yapamaması. Tüm bunları birlikte değerlendirdiğimizde burada başka bir niyet elbette var. Yasal bir düzenleme yapılması son derece mümkün ve kolayken bunun yapılmaması devlet ciddiyetiyle bağdaşmıyor. 12 Eylül darbe yönetiminde bile baro seçimleri kanunla ertelenmiştir."

"PARALEL BARO SİSTEMİ ÜNİTER YAPIYI BOZAR"

80 baronun birlikte çoklu baro sistemine karşı olduğunu, karşı olmaya da devam edeceklerini vurgulayan Altun, şunları söyledi:

"Paralel baro sistemi, ülkede üniter yapıyı bozar. Cumhuriyet Türkiye'sinin temel dinamiklerinin dibine dinamit koymak demektir. Bunu görmek için hukukçu olmaya gerek yok. İstedikleri kadar baro kursunlar, istedikleri kadar paralel yapı üretsinler, bunlar eninde sonunda tarihin karanlık sayfalarında kendilerini kaybedecekler. Eninde sonunda bu kurulan barolar tekrar kapatılacak ve avukatlar doğal barolarına dönecekler. 2020'de kurulan bir paralel baronun 142 yıllık İstanbul Barosu'yla eşit haklara sahip olması, mutlak eşitliğe dayanan bir adli yardım CMK görevlendirmesi yapması akla da Avukatlık Kanunu'na da Anayasa'ya da uygun değil. Bunun yapılması demek, yarın azınlık haklarına göre, ekonomik sınıflara göre, sosyal statülere göre farklı mahkemelerin kurulmasını da getirir. Bu başsavcılıkların da bölünmesini getirir. Bu çok hukukluluğu da getirir. Siz savunmayı böldüğünüz zaman yargıyı da bölersiniz."

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun 2'nolu baronun kurulmasında elinden geleni yaptığını belirten Altun, "Türkiye Barolar Birliği kötü bir sınav vermiştir. Kanun yapılır yapılmaz 2'nolu baro kuranlara yönelik kanun korucunun düşünemediği kolaylıkları sağlayarak bir yönetmelik yapmıştır. Üyeliği kolaylaştırmak için de yönetim kurulu kararı olmaksızın sadece sicil numarası üzerinden baroya üye olma yolunu açmıştır. İktidar, kendi değiştirdiği Avukatlık Kanunu'na 2 Ekim tarihli genelgeyle kendisi uymamıştır." diye konuştu.

Türkiye Barolar Birliği'nin Olağanüstü Genel Kurul talebiyle toplanması için başvuran 12 barodan biri olduklarını kaydeden Altun, "Bizim seçimlerimizi erteleyen iktidar, muhtemelen Türkiye Barolar Birliği'nin seçimlerini de erteleyecektir." dedi.

"ÇOKLU BARO'YA DESTEK VERECEK AVUKAT BURSA'DA YOK"

Bursa'da ikinci baronun kurulmasına destek verecek avukatların olmadığını dile getiren Altun, "Baronun içerisinde her fikre, her inanışa, her ideolojiye, her bakış açısına sahip meslektaşım vardır. Ama Bursa Barosu içerisinde çoklu baro sistemine destek verecek herhangi bir kimse olduğunu tahmin etmiyorum. En azından böyle bir yansıma bugüne kadar olmadı. Bizim bugün sayımız 4 bin 100 civarında. Önümüzdeki Genel Kurulda beş bini buluruz. Bursa'da uzunca bir süre avukat arkadaşlarım böyle bir çaba içerisine girmeyecektir. Bursa Barosu 111 yaşında. Cumhuriyetten önce kurulmuş. Cumhuriyetin kazanımlarına dört elle sarılmıştır." dedi.

2'nolu baroya üye olunmasında avukatlara idari amirleri tarafından baskı yapıldığını söyleyen Altun, "Kabul etmediğiniz takdirde bulunduğunuz ilden başka bir ile, bulunduğunuz konumdan başka bir konuma tayin edilme, hatta sözleşmeliyseniz işten çıkarılma gibi bir müeyyideyle karşılaşmanız mümkün bu ülkede. Buna ilişkin sosyal medyada onlarca paylaşım yapıldı. Kurum avukatları bu baskıyla bire bir karşı karşıyalar. Baroya üye olma zorunluluğu olmamasına rağmen kamu avukatlarının mesele 2'nolu baro olunca amirleri konumunda olan kişiler üye olma zarureti getiriyor. Bu devlet mobbingidir, idare mobbingidir." sözlerini kaydetti.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.