SON DAKİKA
Hava Durumu

10 Ocak artık gazetecilere ağır geliyor

Gazetecilerin çalışma koşullarını düzenleyen 212 sayılı Basın İş Yasası 10 Ocak 1961'de kabul edildi ancak aradan geçen sürede haklar ve özgürlükler birer birer budandı. Ancak son yıllarda yaşanan hak kayıplar doruğa çıktı, meslek ahlakı yerle bir oldu. Gelinen noktada ortada kutlanacak bir bayram da kalmadı.

Haber Giriş Tarihi: 10.01.2018 09:24
Haber Güncellenme Tarihi: 10.01.2018 09:24
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
10 Ocak artık gazetecilere ağır geliyor

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu ve Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı, medya alanında kapsamlı bir değişime, yenilenmeye ihtiyaç duyulduğunu belirterek "Özgürlüklerden çalışma koşullarına, mesleki standartlardan yasal düzenlemelere kadar bir dizi sorunumuz, geniş katılımlı çalıştaylar dizisiyle çözümlenmeli ve alınan kararlar, ivedilikle uygulamaya konulmalıdır." dedi.

"10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Kolaylı, basının demokrasilerin gelişiminde ve toplumların ilerlemesinde büyük önem taşıdığını aktardı.

Yasama, yürütme ve yargının yanında 4. kuvvet basının, geleceğin güçlü Türkiye'si için mutlaka desteklenmesi ve sektörde yaşanan sorunların bir an önce çözümlenmesi gerektiğini vurgulayan Kolaylı, şu değerlendirmede bulundu:

"Ülkemiz, medya alanında kapsamlı bir değişime, yenilenmeye ihtiyaç duymaktadır. Özgürlüklerden çalışma koşullarına, mesleki standartlardan yasal düzenlemelere kadar bir dizi sorunumuz, geniş katılımlı çalıştaylar dizisiyle çözümlenmeli ve alınan kararlar, ivedilikle uygulamaya konulmalıdır. Özellikle çalışma koşulları mutlaka iyileştirilmelidir. 10 Ocak 1961, basında çalışanların haklarına ilişkin 212 sayılı yasanın uygulanmaya başlandığı gündür. Bu yasa, basın emekçilerinin sigortalı çalışmasını, işten çıkarılmaları durumunda ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmesini, yıllık ve haftalık olmak üzere belirlenen tarihlerde izin yapmalarını ve en önemlisi de gazetecilik faaliyetlerini özgürce yürütmelerini güvenceye bağlamaktaydı. Ancak günümüzde meslektaşlarımız, çalışma ve yaşama koşulları ile mesleki yeteneklerini geliştirme ve mesleklerini özgürce yapma olanakları bakımından ne yazık ki 10 Ocak 1961'den çok daha kötü koşullara sahip. Basın özgürlüğünü ele alan yasalar yeniden düzenlenmeli, terör suçları dışında cezaevlerinde yazdıkları yazılar nedeniyle tutuklu bulunan gazeteciler, derhal serbest bırakılmalıdır."

ÇGD: Hedefte hep muhalif gazeteciler var

Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi'nden yapılan açıklamada, çazetecilerin çalışma koşularını düzenleyen 212 sayılı Basın İş Yasası'nın 10 Ocak 1961'de kabul edildiği hatırlatılarak, "10 Ocak'ın 'Çalışan Gazeteciler Bayramı' ya da 'Çalışan Gazeteciler Günü' diye anılmasının sebebi bu. Ancak artık çalışan-çalışmayan fark etmiyor. Çalışan gazeteciler de çalışmayanlar da her koşulda kutlanacak bir bayram ya da anılacak bir güne sahip değil." denildi.

"İktidar sözcülüğünü gönüllü ve duygusal(!) nedenlerle üstlenmiş medya kuruluşlarında çalışan, çalışmak zorunda kalanlar da dahil olmak üzere tüm gazeteciler artık, 10 Ocak'a; içleri buruk biçimde 'utanç' duyulan bir gün olarak bakıyor." denilen ÇGD açıklaması şöyle:

"Zor çalışma koşulları ve işten çıkarma tehditlerine maruz kalarak, halkın haber alma hakkı için gece gündüz çalışan gazeteciler; iş yerinin dışındaki günlük yaşamlarında kentimizde de başarıyla(!) iş gören sosyal medya bekçileri ve iktidardan beslenen 'dava adamları'nın şemsiyesi altına sığınmış meslektaşlarının(!) ihbar ve mesnetsiz suçlamalarıyla boğuşmak zorunda kalıyor.

Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından devlet ve AKP görüşleriyle uyuşmayan her düşünce, yazı ve haberin sahibi meslektaşımız, aynı çevreler tarafından otomatik olarak 'darbeci, FETÖ'cü, vatan haini ve terörist' olarak yaftalanıyor.

10 Ocak; baskı, sansür, mobbing, işsizlik, zulüm gibi kavramlarla anılması açısından, artık gazetecilere 'ağır' geliyor...

Özetle; aralarında önce FETÖ tarafından, ardından FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu bugünkü iktidar tarafından hapse atılan Ahmet Şık'ın da bulunduğu yüzlerce gazetecinin cezaevlerinde yattığı bir ülkede, 10 Ocak bayram falan değildir. 10 Ocak; artık halkımız için düpedüz trajikomik anlamlar içeren, gerçek gazeteciler için ise 'baskı, sansür ve zulüm' sözcüklerinden ibarettir. Bu nedenle başta iktidar olmak üzere siyasi partilerin 10 Ocak ile ilgili kutlama anlamı taşıyan mesaj yayımlamaları, gazetecilerle dalga geçmekten öte anlam içermeyecektir.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi için yalnızca 10 Ocak değil, her gün tüm meslektaşlarımızla 'dayanışma' günüdür. ÇGD olarak, gazetecilerin tıpkı 57 yıl önce olduğu gibi haklarına yeniden kavuşacağına olan inancımız tamdır. Çünkü; demokrasi, insan hakları, düşünce ve ifade özgürlüğünü savunan kişi ve kuruluşların ve meslek örgütlerinin dayanışma içinde olması zorunludur. ÇGD bu anlamda öncü rolünü koruyacak ve 'özgürlük' için ortaya konacak her demokratik tavrın da destekçisi olacaktır."

BUİGDER Başkanı Canan Ekinci Yılmaz

BUİGDER: Çalış-a-mayan Gazeteciler Günü

Bursa İnternet Gazetecileri Derneği (BUİGDER) Başkanı Canan Ekinci Yılmaz, 10 Ocak 1961'de çıkarılan yasa ile basın emekçilerinin sigortalı çalışması, ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmesi, yıllık ve haftalık izinleri ile gazetecilik faaliyetlerini özgürce yürütmelerinin güvence altına alındığını belirterek, "Bu yasanın çıkartılmasından 57 yıl sonra bugün, basın-yayın sektöründe çalışan bir gazeteci ekonomik ve sosyal haklarını, en çok da kalem özgürlüğünü kullanamaz haldedir. Öyle ki '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' tanımı neredeyse 'Çalış-a-mayan Gazeteciler Günü' olarak değişmiştir." dedi.

"Oysa gazeteci; halk adına gören göz, duyan kulak olan, halk için gözlemleyip gözlemlerini kamuoyunun bilgisine taşıyan, yani toplumun sesi olan, objektif ve doğru habercilik anlayışı içinde, meslek ahlâkına bağlı kalarak çalışan kişidir." ifadelerini kullanan Canan Ekinci Yılmaz, "Bu bakımdan demokrasilerde medya; yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü güçtür. Ancak bugün tüm bunların ne kadar uzağında olduğumuz çarpıcı biçimde önümüzde durmaktadır. Gazeteciler Günü kutlamaları sadece söylemlerde sıkışıp kalmıştır." dedi.

İnternet çağında gazetecilik

Maliyet artışları ve yaşanan baskıların yazılı medyayı geri plana iterek etkisini azaltırken, internet gazeteciliği ve sosyal medyanın ön plana çıktığına dikkat çeken Yılmaz şöyle devam etti:

"Yazılı medyada göremediğimiz birçok haberi internet haber sitelerinden, sosyal medyadan ve bağımsız gazetecilerin görüntülü yayınlarından öğrenebiliyoruz. Bu bakımdan internet gazeteciliği halkın en önemli haber alma kanallarından biri durumuna gelmiştir. Yazılı basının yaşadığı sıkıntıların benzerleri internet medyası için de geçerlidir. İnternet medyası ile ilgili bir yasa olmadığı için internet gazeteciliği yapanlar birçok haklardan yararlanmıyorlar. Ayrıca yasaya bağlı bir internet gazeteciliği çerçevesi oluşturulmadığı için ortaya çıkan boşlukta gazetecilik mesleği ve etiğinden uzak kişiler gazetecilik adı altında faaliyette bulunuyorlar. Bu da internet gazeteciliğini gazetecilik ahlâkı ile yapmaya çalışan gazetecileri her anlamda zor duruma bırakıyor. Maalesef ki gazetecilik mesleği hızla irtifa ve itibar kaybediyor.

Yine internet medyasıyla ilgili bir yasanın olmaması nedeniyle internet gazetecisi 212 Sayılı yasanın gazetecilere tanıdığı haklardan yararlanamıyor. İnternet gazetecisi sarı basın kartı sahibi olamadığı gibi, daha önce yazılı medyadan basın kartı sahibi olan kişi internet gazeteciliği yapmaya başladığında kartını iade etmek durumunda kalıyor.

İnternet gazetecileri olarak bizler; 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı'nın bir anlam kazanabilmesi için Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile Basın İlan Kurumu, basın meslek örgütleri ve internet gazeteciliği örgütlerinin bir araya gelerek bir çalıştay ile gerekli düzenlemelerin ivedilikle yapılmasını bekliyoruz.

Bununla birlikte yazılı, görsel, işitsel ve internet medyası örgütlerinin basın özgürlüğü konusunda seslerini daha gür çıkartarak, birlikte hareket etmeleri ve halka doğru haber vermeleri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı adına bugünün en acil ihtiyaçlarından biridir.

ASGD Genel Başkanı İbrahim Erdoğan

ASGD: Koşullar her geçen yıl ağırlaşıyor

ASGD Genel Başkanı İbrahim Erdoğan da, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Gazetecilik ülkemizde hiçbir güvencesi olmayan neredeyse tek iş kolu, gazeteciler de adeta ebedi yalnızlığa mahkum edilen sahipsiz emekçilerdir" dedi.

ASGD Genel Merkez Yönetim Kurulu adına bir açıklama yapan Erdoğan, ülkemizde hem çalışan gazetecilerin hem de çalışmayan gazetecilerin çözüm bekleyen sorunları olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:

"Her 10 Ocak tarihinde gazetecilerin ne yazık ki daha da katmerleşen sorunlarını konuşmak zorunda kalıyoruz. Tabi ki bizler de bu durumdan hoşnut değiliz. Gönül ister ki, böylesine anlamlı tarihlerde, meslek adına umut vaat eden mesajlar verelim, meslektaşlarımızın içini ferahlatan açıklamalar yapalım. Ancak gündemimizde biriken dağ gibi sorunlara her geçen yıl yenileri eklenince ve her gün yüz yüze olduğumuz gerçekler öylece durdukça bu asla mümkün olmuyor.

Spor gazeteciliği de dahil olmak üzere gazetecilik genel anlamda ülkemizde hiçbir güvencesi olmayan neredeyse tek iş kolu, gazeteciler de adeta ebedi yalnızlığa mahkum edilen sahipsiz emekçilerdir. Meslektaşlarımız, 10 Ocak 1961 günü çıkarılan 212 Sayılı yasanın basın çalışanlarına getirdiği kazanımların neredeyse tamamını yitirmiş durumdadırlar. O nedenle 10 Ocak günleri gazeteciler tarafından bir bayram veya kutlama olarak değil, dayanışma günü olarak anılmaktadır. Hem çalışan hem de çalışmayan binlerce meslektaşımız, içinde bulundukları sorunları ancak dayanışma içinde verilecek bir mesleki mücadele ile çözüleceğine inanmaktadırlar. Medya kurumlarımız ekonomik açmazlarla uğraşırlarken, kendilerine güçlükle çalışma alanı bulabilen gazetecilerin gelirleri asgari ücret düzeyine düşmüş durumdadır.

57 yıl önce elde edilen yıpranma hakkının kısıtlanmış olmasının yarattığı olumsuzluk ise aynen devam etmektedir. Bilinen gerçek şu ki, basın kuruluşları ekonomik özgürlüklerini elde etmedikçe ve gelir olanakları artmadıkça, gazeteciler ideal yaşam koşullarına kolay kolay kavuşamayacaklar. Bu nedenlerle, 10 Ocak tarihlerinin, medyanın ve medya mensuplarının sorunlarının ciddiyetle ele alındığı, çözüm yollarının tartışıldığı ve ortak mutabakatlarla bulunduğu günler olarak görmeyi arzı ediyoruz. Büyük ASGD camiası adına tüm meslektaşlarımızı saygıyla selamlıyoruz."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.